KASTAMONU LÂHİKASI
Eskişehir hapsinden tahliyeden sonra Nur Müellifi Kastamonu'ya nefyedilmiş, Denizli hapsi dönemine kadar orada ikamete mecbur edilmiş; bu süre zarfında Nur Müellifi Isparta'daki talebeleri ile daimî muhabere ederek Nurların hatt-ı Kur'anla yazılıp çoğalması, neşri ve inkişafı ve eski yazı okuyan gençlerin istifadesi için de, Risale-i Nur Külliyatından bazı bahislerin daktilo ile yüklemesi görenlere şedid alâka göstermiş ve Risale-i Nur'un mahiyeti, kıymeti, deruhtektedir kudsî vazife-i imaniyesi ve mazhariyeti; hem talebelerinin tarz-ı hizmetleri, mütecaviz dinsizler karşısında sebat ve metanetleri ve ehl-i İslam'ın birbiri ile muamelatında takip edecekleri ihlaslı hareketleri gibi, dahilî ve haricî birçok mes'elelere temas etti.
Bu itibarla Kastamonu Lâhika mektubları –bilhassa yazıldığı zaman sonunda– büyük ehemmiyet kesbeden bir devrin mahsûlü olması ve birçok içtimaî mes'eleleri, küllî imanî bir nazar-ı hakikatle mütalâa, mülâhaza olması gibi cihetlerde büyük ehemmiyeti haizdir.